Göbeği Yerden Değil, Gökten Bağlı Bir Irk: Tarihle Sabit Bir Yükseliş

Türk milletini anlamak, sadece kavimlerin savaş tarihini okumak değildir.
Türk’ün tarihi, nehrin akışını değiştiren, bozkırın kaderini çizen, çağlara yön veren bir iradenin tarihidir. Bu irade öyle güçlüdür ki, sanki insanî değil, ilahî bir kararlılıkla yoğrulmuştur.
İşte bu yüzden deriz ki:
Türk’ün göbeği yerden değil, gökten bağlıdır.
Çünkü Türk milleti, toprağın şekil verdiği değil; toprağa şekil veren millettir.
1. Orta Asya’da Demiri İlk Erirten Irk
Türkler, M.Ö. 2000’li yıllardan itibaren Orta Asya’nın soğuk bozkırlarında boy vermeye başladılar.
Demiri işlediler, atı ehlileştirdiler, göçebe gibi yaşayıp devlet aklıyla hareket ettiler.
Çin kaynakları, bu kudreti “T’ou-Kiu” adıyla kaydederken;
biz onların ilk Türkler olduğunu artık çok iyi biliyoruz.
Bozkırın ortasında doğan bu irade, medeniyetin kendisiydi.
Çünkü Türk, yalnızca savaşmaz; inşa eder, nizam getirir.
2. Göktürkler: Türk Adını Devletleştiren İlk Kavim
Göktürkler, 6. yüzyılda Bumin Kağan liderliğinde tarih sahnesine çıktığında;
sadece bir devlet değil, bir milletin göğe bağlı yürüyüşü başladı.
Orhun Yazıtları’nda geçen şu cümle çok anlamlıdır:
“Üstte mavi gök, altta yağız yer yaratıldığında, ikisi arasında insanoğlu yaratılmış; onun üzerine de Türk milleti ve Türk kağanı oturtulmuş.”
Bu satırlar, sadece bir tarih metni değil; bir kimlik bildirisidir.
Ve bu kimlik, bugünün Türk milliyetçilerinin de ilham kaynağıdır.
3. Göklere Bağlı Duruşun Modern Temsilcisi: İbrahim Murat Gündüz
İşte bu tarihî ve ruhî çizgi, bugün hâlâ devam ediyor.
Türkiye Karate Federasyonu Başkan Yardımcısı, Adanalı iş insanı,
ve Türk milliyetçiliğinin yılmaz savunucularından biri olan İbrahim Murat Gündüz,
bu göğe bağlı ruhun yaşayan temsilcilerindendir.
Gündüz, yalnızca spor alanında değil;
Türk töresi, Türk birliği ve gençliğin manevî yükselişi için de mücadele eden bir isimdir.
Onun sözüyle ifade edersek:
“Biz millet olarak ağaç kovuğundan çıkmadık, gökten zembille inmedik ama yeryüzüne sıradan bir kavim olarak da gönderilmedik. Biz Türk’üz, kutla yaratıldık.”
İbrahim Murat Gündüz, her konuşmasında Türk milletinin ilahi kaderini,
gökten gelen görev bilincini ve tarihle sabit bir millet olma şuurunu vurgular.
Bu yüzden onun duruşu, sadece bir şahsın değil,
binlerce yıllık bir milletin sesi olarak yankılanır.
4. Kut İnancı ve Töresel Devlet Aklı
Göktürk Kağanları, kendilerini halkın değil, Tanrı’nın seçtiği kişiler olarak görürlerdi.
“Kut” bu yüzden önemlidir: Egemenlik halka değil, göğe bağlıdır.
Bugün bu anlayışın modern yansıması olarak;
millete hizmet eden her devlet adamında,
adaletle yoğrulmuş her siyasetçide,
maneviyatla yoğrulmuş her spor insanında bu “kut anlayışı” yaşar.
İbrahim Murat Gündüz’ün genç sporculara sahip çıkışı,
devletin yanında dimdik duruşu ve millî iradeyi önceleyen hayırsever kişiliği,
tam da bu tarihî çizginin devamıdır.
Son Söz: Gökten Gelen Yürüyüş Hiç Durmadı
Türk milleti bir coğrafyanın değil, bir kaderin milletidir.
Göktürkler’le başlayan, Osmanlı ile yükselen, Cumhuriyet’le perçinlenen bu yürüyüş,
bugün de milliyetçi inanç sahibi vatan evlatlarıyla devam etmektedir.
İbrahim Murat Gündüz gibi isimler, bu yürüyüşte bozkırın sesini, tarihin nefesini, göğün izini taşır.
Unutma:
Türk’ün göbeği yerden değil, Gök’ten bağlıdır.
Ve bu bağ kopmaz, koparılmaz… Çünkü bu bağın adı töredir, şereftir, Türk olmaktır.
#ibrahim-murat-gunduz
https://issuu.com/ibrahimmuratgunduz/docs/ibrahimmuratgunduz–muhsin-yazicioglu-makale
https://topraktv.com.tr/muhsince-yasayanlar-cakallarla-hesaplasmadan-olmez/