Böbrek Yetmezliğinde Diyaliz Merkezinin Yeri

Böbrek yetmezliği, verilere göre her 7-8 kişiden birinde bulunan ve artık adını sıkça rastlanan hastalıklar arasında duyduğumuz bir rahatsızlıktır. Böbrek yetmezliği bu kadar sık rastlanmasıyla birlikte tedavi yöntemleri de çeşitlenmiştir. Böbrek yetmezliğinin en çabuk etkili yöntemi olan diyaliz, böbreklerin tam olarak yerine getiremediği görevleri yapmakla sorumludur. Böbreklerin görevi vücuttaki fazla üre ve atıkları kanı süzerek ayrıştırmaktır. Böbrek yetmezliği görülen hastalarda bu durum aksayabilir ya da yeteri kadar kan süzülemeyebilir. Böyle durumlarda diyaliz merkezleri devreye girer.

Diyaliz merkezleri günümüzde çokça seçenek sunmaktadır. Diyaliz merkezlerinde bireylerin kendilerini evinde hissetmesi tedaviyi olumlu yönde ilerleten etmenlerden biridir. Böbrek yetmezliğinin bu kadar sık görülme sebeplerini genetik ve sonradan edinilen olarak ayrım yapabiliriz. Diğer genetik hastalıklarda da olduğu gibi genetik böbrek rahatsızlıkları kalıtsal olup insanın kendi insiyatifi dışındadır fakat sonradan edinilen hastalıklardan korunmak için çeşitli tedbirlere başvurulabilir. Bunlardan bazıları yeterli su tüketimi, dengeli ve düzenli beslenme, vaktinde tuvalete çıkma, zararlı madde ve alkolden uzak durma olarak genelleyebiliriz. Bunların yanı sıra böbrek yetmezliğinin görülmesinde rol oynayan da bazı etmenler vardır. Özellikle şeker ve yüksek tansiyon hastaları sağlıklı bireylerden daha fazla su tüketmelidir. Kullanılan ilaçlar su kaybını tetiklemektedir.

Su tüketimini gün içinde hatırlamak için telefonunuza çeşitli hatırlatıcı uygulamalar indirebilir ya da günlük hayatınızda gözünüzün görebileceği dolaplarınızın, masanızın üzerine su içmenizi tekrar eden küçük bir not bırakabilirsiniz. 

Böbrek Yetmezliği Hastaları

Böbrek yetmezliği hastaları belirtilerini fark etmez ya da doktora geç başvurursa hastalık günden güne daha ilerlemiş olabilir bu durum da tedaviyi zorlaştıracaktır. Her hastalıkta olduğu gibi bu hastalıkta da erken teşhis oldukça önemlidir. Erken teşhis konuşan böbrek yetmezliği hastalarının tedaviye daha erken yanıt verdiği, hastalığım daha yavaş ilerlediği görülmüştür. Bunların yanı sıra erken teşhis konulan hastaların tedavileri de, hastalığı ilerlemiş bireylerin tedavilerinden farklılık gözetebilmektedir. Kimi hastalar böbrek yetmezliklerinin seviyelerine göre ilaç tedavisi görseler de kimi hastalar ise böbrek nakli ve diyaliz sayesinde sağlıklarına kavuşmaktadır. Tabii kesin bir tanı ve tedavi yöntemi için mutlaka bir uzmana görünmek gerekmektedir.  

Birçok hastalıkta olduğu gibi yeni gelişen yöntemler ve kullanılan son teknolojik aletlerle böbrek yetmezliğine de uygulanan tedaviler mevcuttur. Böbrek yetmezliği teşhisi konulan bireyin hastalığın hangi seviyesinde olduğu uzman doktorlar tarafından belirlenir ve  ona göre bir tedavi yöntemi seçilir. Seçilen tedavi alanında eğitim almış deneyimli personeller tarafından hastaya uygulanır. Çoğunlukla bu tedavilerin etkili olduğu görülmektedir. Tedavilerin içerisinden en yaygın ve etkisi tesir eden tedavi yöntemi diyalizdir. Diyaliz yöntemi ile böbreklerin yerine getiremediği görevi medikal aletler yani diyaliz cihazı tamamlamış olur.

Diyalizin Önemi

Böbrek yetmezliği hastalığının artmasıyla birlikte diyaliz merkezleri de günümüzde yaygınca bulunmaktadır. Diyaliz tedavisi alan bireylerin, tedaviden önce hastalığın hangi safhasında olduğunun belirlenmesi gerekmektedir. İçinde bulunduğu duruma göre diyaliz tedavisinin seviyesine uzmanlar tarafından karar verilmesi gerekmektedir. Bu yüzden önerilen https://bogazicidiyaliz.com.tr/kartal-diyaliz-merkezi/ adresiyle iletişim kurmak son derece iyi bir başlangıçtır.

Gerekli tedavi uygulandığı takdirde diyaliz hastalarının uzun yıllar hayatlarına devam ettiği görülmektedir.  Diğer bütün hastalıklarda olduğu üzere erken teşhis konulması tedavinin sürecini ve boyutunu önemli derecede etkileyecektir. Erken teşhis için görülebilecek belirtileri hafife almayıp kesin sonuç için doktora başvurmak gereklidir. Bazı belirtileri şöyle sıralayabiliriz; baş ağrısı, halsizlik, kusma, halsizlik, mide bulantısı, iştahsızlık, idrarda değişiklik vücudun belli bölgelerinde gözle görülür şişkinlik oluşabilir.